Tunceli İli Mazgirt İlçesi Kupik (Gelincik) Köyü Resmi Web Sitesi [Hun Bî Xêratin]Dersimli.h uy
  DERSİME AİT ŞİİRLER
 

Munzur Çiçeğim

Munzur çiçeğim

Seni munzur kadar
Seni dersim kadar
Seni penceremden doğan güneş kadar
Sevmişim
Üşümeyesin diye munzurdan alıp yüreğime
Ekmişim

Kaç suskun gece türküler söylemişim sensizliğe
Ve seni anlatmışım umutsuzluğa...
Vurmuşum kendimi serhıldanlara.
Hasretin yetmiş canıma.

Bekletme gel munzur çiçeğim


Mazlum güler

 


Dersime özlem

Daglarında gelin kız gibi seken ceylanların,
Köpük köpük her derde deva soguk suların var,
Akşam olur gün batar, içime bir hüzün çöker,
Serin olur yaylaların.....
Hele o eli çatlak insanının kocaman yüreği var,
Dogup büyüdüğüm, uguruna ölümü göze aldıgım ( pülümür'üm-dersim'im )
Sen özlemim, sen dindiremediğim hasretim,
Vazgeçilmezimsin....
Yüregimde yeşeren umutlar diyarı...!
Kalleşe, namerde boyun eğmeyen ,
Aslanların, yigitlerin yatağı,
Sende yaşadım sevdayı, mutluluğu, acıyı
Başı dik ve onurlu yaşamayı.
Sende yitirdim anayı, babayı.
Bulupta erişemediğim sevdayı
Sen vazgeçilmezimsin,
Karanlık yarınlarımın ışığı,
Ve herşeyimsin...
Bu can, bu tende durdukça
Bu yürek son ana kadar; senin için çarpacak
Sen vazgeçilmezim, gururum canımdan cansın dersim im...


Yazan: asmeroz

Gulasor (kızıl gül)

Bilmem nasıl başlamalı
Ne demeli
Nasıl etmeli gulasor
Dün gece yoldaydım
Arka koltukta
Kırk numarada
Dimdik uyuyamadım
Akıp giden arabanın seyrine uyan
Düşlerimi anlatmak istiyorum sana
Geleceğin düşü ne kadar güzel
Ve ne kadar engin
Düşlerim durmadan kıpırdayan
Daldan dala konan
Bir serçenin canlılığını
Kıvraklığını
Ve hareketlerindeki karmaşıklığı andırıyordu
Ama bu düşler hayal değil
Olacak ve olması gerekenin
Beynime yansımasıydı
Bazen
En barbar gericiliğin
Zulmün ve acının
Özgürlük türkülerini engelleyemediği
Munzurun, torosların doruklarındayım
Ateşler yakılı
Mavzerler çatılı
İçimdeki ateşle
Doğanın o dondurucu soğuğu birbirine karşı savaşıyor
Nöbetteki yoldaş da
İnceden inceye bir türkü tutturmuş
'de lori lori
Berxemi lori'
Bir iç geçiriyorum derinden
Nedendir bilmem
302 mersedesin artan hızına uyuyor düşlerim
Eteklerde bir baskındayım bazen
Elimde dünya gericiliğine kan kusturan
Halkların silahı
Kendimi
Yivle set arasında dönen
Ve döne döne düşmanın ciğerini dağlayan
Kızıl kurşunlarda hissediyorum
Toroslardan geçiyoruz
İnce memed'i düşünüyorum
Kel apti'yi
Memed'in gün batmadan
Anavarzaları tutan kanatlı atını
Hatçe'ye olan aşkını
Ve sen geliyorsun aklıma
Seni düşünüyorum gulasor
Gül yanağını, bal dudağını, zülüf saçını
O minicik yüreğini düşünüyorum
Bildiğin tek kürtçe kelime geliyor aklıma
"ez buke kurmancım"
İçin için gülüyorum
Uyumuşum çok kısa bir süre
Şimdi buradayım
Anandan aldım haberi
Yakalamışlar seni
İçim buruk
Yüreğim çok daha katı
Üzülmedim diyemem
Üzüldüm
Ama yanıp yıkılmadım
Unutma birbirimize verdiğimiz bahtı
Bilmem biliyormusun
Düşman zindanlarda yenilmez diye
Düşünme hiçbir zaman
Hatırla ibrahim'i, mehmet zeki'yi, orhan'ı ...
Ve daha sımsıcak kurumadıki anlımızın kanı!..

Şiir: h. hakkı erdoğan



Dersim Yüzlüm

Dersim yüzlüm …
Yüreğimin ezgisine çığlık düşünce,
Tarihim kanla yazılır,
Soluğum alevle
Çığlığım ağıtlara karılır.
Çığlığım asılı kalır zulmün ölüm yüzüne...


                                           
Dersimin Kizi

Yürüyordumve hep yürüdüm
Tomurcuk açan sokaklarda
İçimdeki aşkı arıyordum
Yürek yangın her yanım ateş
Yangınlar içinde yürüyordum
Titrek lambaların ışıltısı korkutmuyordu
Ve hiç aldırmadım sokağa düşen gölgeleri
Dersim gibi içli dalsın ve asi arsızlığımla yürüyordum
Karanlığın gülümseyen köşesinde
Gelecek zaferin ışıltısı vardı gözlerinde
İnanç ısrar güven parıltısı
Dağ dağ,kent kent,sokak sokak durmadan bıkmadan
Her aradım dersimli kızın sıcak ve uzak gözlerini
O uzanırdı , o uzandıkça ben yürürdüm
Memleketimin öteki yakasına
Ağrısını çektiğim dersime
Saçlarında menekşe,nergis,kekik kokusu eserdi
Bahar gecesinde düşen çiğ damlasıyla ıslatırdı yüzümü
İncitmeden,ürkütmeden dokunurdu
Ahhh tam buraya...yüreğimin sol yanına...
Saçlarından mor dağların rengi düşerdi yüzüne
Sevda sevecenliğinin yumuşaklığında sığınağım olurdu dersimin kızı
Sıcaklığında ta uzakları görürdüm
Karşısında oturur bakardım
En güzel yeri dudaklarından öper
İki munzur dağı yapardım
Onlardan şarap içer ovalara akardım
Munzur gibi süt beyaz düşlerimle akardım
Durmadan çılgın ve delirircesine
Tutuşmuş fırtınanın kavganın sürüveniyle akardım
Ama ne bir ahh ne bir aman yazılı değildi dersimin kızı
Sıcak ve uzak gözlerinde....



Munzur

Sana munzurdan:bir tas su
Bir yürek sevgi, bir yaşam dostluk yolluyorum dersim gibi direncin, bahar gibi sevincin
Munzur gibi yüreğin olsun

 

Munzur'um


Munzur'um yüreğimin batmayan güneşi,
Sana olan tutkulu, bedenimin zırhısın.
Tükenen umutların, yarınların direnişi,
Güneşin hüzünlü doğduğu yersin.
Sen de yaşamak, ecel'le dansa benzer.
Bir sabahın zemheri ayazında,
Bir gecenin kör karalığında,
Yangınlar, bombalar düştü sana.
Kardelenlerin yas'ta,
Lale, sümbüllerin ağlar dağda, taşta,
Munzur suyu küsmüş sessiz akar, yas'ta
Hangi hain eller uzandı sana.?
Hangi çürümüş düşünceler ?
Kıydı ormanlarına, gül bahçesi dağlarına.
Sen onurlu insanların vatanı
Yok sayılmışlığın dramı.
Kan göz yaşları, düştü toprağına,
Oluk oluk kanlar döküldü dağına, taşına
Mahsum bebelerin,
Ağlayan anaların,
Çiğlık ve feryadı yankılandı,
Düzgün baba'da, buyur dağında
Munzur'um sen gönlümün batmayan güneşi
Sönmeyen ateşisin.




Yazan:asmeroz


Munzur çiçeğim

Seni munzur kadar
Seni dersim kadar
Seni penceremden doğan güneş kadar
Sevmişim
Üşümeyesin diye munzurdan alıp yüreğime
Ekmişim

Kaç suskun gece türküler söylemişim sensizliğe
Ve seni anlatmışım umutsuzluğa...
Vurmuşum kendimi serhıldanlara.
Hasretin yetmiş canıma.

Bekletme gel munzur çiçeğim


Mazlum güler


Munzurun Çocukları

Hayata deli akmak gerekiyor, munzur suyu gibi.
Siz bilir misiniz munzur suyunu?
İlk baktığınızda çok sakin görünür insana.
Oysa öyle hoyrat akar ki, içten içe acısını derinlere gömer.
Hep acır aslında munzur, ama bize sakin yüzünü gösterir;
Umut dolalım diye, ışığını gösterir, aydınlığını geleceğe taşıyalım diye.
Hiç bencil olmadı munzur, acıdıkça, ışığını saçtı çocuklarına, onları bağrına aldıkça,
Umudunu verdi bağrından kopanlara, koşalım ışığını saçalım istedi.
Bizleri elçi tuttu aydınlığını sunmamız için;
Dağlara, ovalara, yüreğini karanlığa vermiş insanlara.
Munzurun çocukları hep delidir bu yüzden aynı suyu gibi.
Yüzlerinde hüzün, içlerinde o deli çocuk.
Yenilgiyi asla kabul etmezler, hiç yenilmediler de zaten.
Hiçbir karanlık gölge yüreklerindeki aydınlığı karartamadı.
Azaldıkça çoğaldılar, çoğaldıkça yeryüzüne karıştılar kopmaz kökler saldılar ortaya.
Kavgaya tüm kaslarıyla, gövdeleriyle, tutkularıyla girdiler.
Yok olmanın hududuna geldiler, umut olup tekrar salındılar ırmaklara, göğe.
Bütün evrene karışırcasına. her yitiriliş yeni bir diriliş oldu onlar için.
Öfkelerini verdiler kirlenmişliklere, makinalaşmış bedenlere, bencilliklere.
Bedenleri karıştı toprağa, ruhları ise dağların doruklarına, güneşle birlikte hergün yeniden doğdular ve gülümsediler hayata.
Hergün aynı türküyü söylediler doruklarında sen mınzurun kızı, sen munzurun oğlu; uyan!
Hayata akma zamanı tıpkı munzur gibi; deli coşkulu ve umudunu yitirmeden…

 

 
 

WWW.GELİNCİK-KUPİK.TR.GG


 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol